Film D’art akımı sinemanın ilk ortaya çıktığı yıllarda oldukça yaygın olan bir film akımıdır. Henüz kendi anlatım biçimlerini oluşturamamış olan sinema,o yıllarda oyunculuk başta olmak üzere birçok konuda tiyatroyu örnek almaktaydı.Fim d’art akımı buna rağmen çok başarılı olamamıştır.Bunun nedeni o dönemin sessiz filmlerinin aksine tiyatronun daha çok sese dayanmasıdır.Bu fark tiyatroyu örnek alan sinema için bir dezavantajdır.
Birçok dezavantajına rağmen bu akımın getirmiş olduğu birçok olumlu yan vardır. Özellikle “sanat” kavramının sinemayla bağdaşması bu akım sayesinde olmuştur. Aydınlar ve soylular bu akıma uyan filmleri seyrederek sinemayı daha “ciddi”ye almışlardır. Daha önceleri geniş halk kitlelerinin ilgisini çeken sinema böylelikle okumuş kitlelerinde beğenisini kazanmaya başlamıştır.
Fim d’art akımı Fransa’da ortaya çıkmıştır. İlk kez “lafitte” kardeşlerin aynı adlı bir şirket kurarak Henri Lavedan,Jules Lemaitre ve Edmond Rostand gibi isimlere senaryo ısmarlamalarıyla başlayan bu akım,sıradan oyuncular yerine “comedie Français”in ünlü oyuncularını kullanmıştır.
Bu akımın ilk filmi olarak 1908 tarihli “L’assassinat de Duc de Guise-Guise dükünün öldürülmesi”ni kabul edebiliriz. Filmi Henri Lavedan yazmış, Andre Calmettes yönetmiştir.
Bu akımla ilk kez star sistemi de başlamıştır. Oyuncular artık özenle seçilmeye başlanmıştır.
Akımın önemli filmleri ise şunlardır: Manon Lescaut, Macbeth, Carmen, Sefiller, Oliver Twist vs...
Onur Çoban
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder