(Etik dersi ödevinden bir bölüm)
2.4.2.Radyo’da Etiğin Değerlendirilmesi
Yukarda belirtmiş olduğumuz etik anlayışını peki kim değerlendirir?Bu aslında çok tartışılan bir konudur.Bir çok yayıncı bunu kuruluşun yayın politikasının belirlemesi gerektiğini söyler.yaygın bir düşünce ise izleyici/dinleyici profilinin bunu belirlemesidir.Gerçektende belli bir yaş aralığında veya farklı kültürlerden gelen kişiler farklı etik anlayışı belirlerler.Bu nedenle ortak bir etik anlayışı belirlemek en doğrusu olacaktır.
Tüm bu görüşlerin çoğu zaman yaptırımsız kalması doğaldır.Bu gibi durumlarda yasal bazı düzenlemeler devreye girer.TRT için kendi kuralları mevcuttur.Özel radyo yayınları ise yasalarda belirtilen davranışlara uymak zorundadır.Bu yasalar çerçevesinde bir yayının etik değer taşıyıp taşımamasını RTÜK kontrol eder.Çeşitli yaptırımlara sahip olan bu kurumun dışında meslek geleneği gibi kurumların kendi otokontrol mekanizmaları vardır.
2.4.3.Radyonun Topluma Etkisi
Etik anlayışını irdelerken radyonun kitlelere ne gibi etkileri olabileceğini bilmek çok önemlidir.Bunları kısaca şöyle belirtebiliriz: (1)
1) Toplumsal (Sosyal) Etkiler
2) Psikolojik (Ruhsal) Etkiler
3) Bedensel (Biyolojik) Etkiler
2.4.3.1 Toplumsal Etkiler
Genelde radyo yayın içeriklerine bağlı kalarak mahalli kültürü yıktığı ileri sürülmektedir. Özellikle geçiş dönemindeki toplumlarda, radyo ve televizyon az kanallı olduğundan belirli bir düzeyde, yani herkese seslenebilen yayın yapmaktadır. Radyo ve televizyonun toplumsal etkileri şu konularda görülür:
1) Aile Düzenine Etkisi:
Radyo yayınları aile yaşamına girmiş, evin bir elemanı olmuştur. Dolayısıyla aile kendini bu araçlara göre ayarla¬maya başlamıştır. Çünkü araçları kendine uydurabilmek, mümkün değildir. Yeme, uyuma, gezme, konukların gelme¬sinde hep bunlar etkilidir. Bu, durum aileye ilk girdiğinde daha belirgindir. Kişinin uykusunu etkilemekte, belli bir yerde olduğundan herkesi zorunlu olarak oraya toplamak¬tadır.
Radyonun başlangıç yıllarında bu etki daha fazlaydı. Aileyi bir araya topluyordu. Bugün, alıcıların küçüklüğü nedeniyle bu etkisi kalmamıştır. Hatta bir gevşeme söz konusudur. Ancak bu, gelişmiş ülkeler için söylenebilir. .
Etki ise ailenin kültür düzeyine göre değişmektedir. Ge¬nelde, kadınları duygusal açıdan etkilemektedirler.
2) Serbest Zamana Etkisi:
Radyonun ilk yıllarında, eğlence yerlerine gidiş azalmıştır. Maç, tiyatro gibi Radyo, yalnızca kulağı etkilediğinden, kişi diğer işlerini yapabilmektedir.Bu özelliği diğer kitle iletişim araçlarına göre bir artıysa da yinede serbest zamanı oldukça doldurmaktadır.
3) Eğitim ve Öğretime etkisi:
Günümüzde radyo ve televizyonun, eğitim ve öğretim için etkin kitle haberleşme araçları olduğu ortadadır. Hatta bazı ülkeler, bu araçlara, kalkınmalarında en önemli araçlar olarak bakmaktalar. Gerçekten de bu araçlar, okuma~yazına bilmeyi gerektirmediğinden daha etkili ve ilginçtirler. Radyo ve TV eğitim ile herkese, bilgi, beceri ve kültür aktarılmaktadır.
4) Tutum ve Davranışlara Etkisi:
Radyo kişinin tutum ve davranışlarını etkilemektedir. Bu etkiyi yaratan, haber propaganda ve reklâm yayınlarıdır. Haber yayınları ile kişinin fikirlerinde değişimler olmaktadır.
Propaganda ve reklam yayınlarının zaten amacı budur. 2. Dünya savası sırasında Hitler'in propaganda bakanı Göbels, savaşın kazanıldığı dönemler için, "Radyo olma¬saydı, savaşı kaybederdik" demiştir.
1-Erdamar,Bengül,A.g.e.
2.4.3.2 Psikolojik Etkiler:
Radyonun sadece kulağa hitap etmesi, hayal gücünü harekete geçirir. Bu çoğu zaman iyi bir özellik olarak kullanılsa da reklam gibi yayınların bazılarında bilinç altını etkileme özelliği de vardır.
2.4.3.3 Bedensel Etkiler:
Radyo yayını için çok olmasa da başta televizyon bedensel zararlar vermektedir.Radyoda ise kulaklık takılıp dinlenmesi kulağa olumsuz etkile verebilir.
2.5.Sonuç
Sonuç olarak radyo hala etkili olan bir kitle iletişim aracıdır.Tüm haberleşme araçlarında olduğu gibi etkisi insanlar üzerinde oldukça fazladır.Bu nedenle yayınların dikkatlice izlenmesi gerekir.Yanlış ve etik olmayan bir yayın birçok kişiyi olumsuz yönde etkileyebilir.Bunun için dinleyicilerin kendi tepkilerini belirtmeleri ve yayıncı kuruluşlarını yasalara ve kendi otokontrollerine uymaları gerekmektedir.
Onur ÇOBAN
İ.Ü. İletişim Fakültesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder