Çoğu insan, İstanbul Fethi ile ilgili film yapılmamasını eleştirir. Oysaki 1951 yılında bu konu filme başarılı bir biçimde işlenmiştir.
Yönetmen Aydın Arakon’un çektiği bu film zamanına göre oldukça büyük bir prodüksiyonla çekilmesine rağmen günümüzde unutulmuş durumda. Oysaki savaş sahnelerinde, ordudan yardım alması bile çok önemli. Bu sayede figüranların sayısı belki de, 1980 öncesi filmler içerisnde en büyük olanı...
Konu tarihle bire bir örtüşerek gitmekte. Zaten filmde İstanbul’un fethinin 500. yıl etkinlikleri için düşünülmüş. Çekildiği zaman siyah beyaz olan bu film, günümüzde renkli haliyle bulunmakta. Türk Sinemasının tarihi filmlere yöneldiği 1970’li yılların başında bu filmde tekrar gün ışığına çıkmış. Renklendirilen (kısmen) bu filme ayrıca müzikte eklenmiş. Ancak bu müziklerin çoğu oldukça tanıdık. Özellikle Cüneyt Arkın’ın oynadığı Kara Murat ve Battal Gazi serilerinin müzikleri (ki çoğu onlara da ait değil) bu filme eklenmiş.
Ancak ikinci baharını yaşayan bu film nedense zamanla unutulmuş. Günümüzde şans eseri haberdar olan bir azınlık tarafından bilinmekte film...Bu durum eserin iyi korunmamasıyla da açıklamak mümkün. Zira ses zamanla oldukça kötüleşmiş durumda.
Çoğu sinema sever 70’lerdeki tarihi filmleri ti’ye alır. Aslında acımasızca bir eleştir de olsa bunun nedeni teknik imkansızlıklardır. Oysaki bu film bunlardan 20 yıl önce çekilmesine rağmen şaşırtıcı bir biçimde başarılı.
Filmin en önemli noktalarından biri ise tarafısız duruşu. Hiçbir şekilde aşırı milliyetçiliğe kurban gitmeyen bu eser, Fatih Sultan Mehmet ile Bizans İmparatoru’na eşit mesafede duruyor. Sanırım bu tarz bir konuda bu yaklaşımı günümüzde yaşamak imkansız... Özellikle Fatih Sultan Mehmet'in savaş öncesi ordularına yaptığı konuşmayı neredeyse herkes bilir...Bu film sadece bu konuşmayı değil, aynı zaman da Bizans İmparatorununda konuşmasını gösteriyor. İmparator, askerlerine büyük bir tehlikede olduklarını ve bunu aşmanın tek yolunun kahramanca savaşmak olduğunu, söylüyor. Kısacası bu filmde Bizans askerlerinin de cesur savaşları gösteriliyor. İmparator, gerekirse ülkem için ölürüm, diyor.
Filmle ilgili birkaç ilginç not ise; Ayasofya’da çekilen ayin sahnesi. Günümüzde Papa’nın bile içeri girip dua okuması tartışılırken bu filmin çekiminde baya baya bir Hristiyan ayini gerçekleşmiş :)
Başka ilginç bir nokta ise Fatih Sultan Mehmet’i canlandıran oyuncu Sami Ayanoğlu’nun oğlu 1970’li yıllarda Cüneyt Arkınlı filmlerde aynı rolü oynaması...Bora Ayanoğlu hem babası gibi bu role çok yakışmış hemde o yıllarda ünlü bir müzik adamı olarak kendini kanıtlamıştır.
Onur ÇOBAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder