Majestelerinin Gizli Servisi - 1969

En Hüzünlü Bond


Sinema tarihinin en ünlü yapımlarından olan James Bond Serisi Majestelerinin Gizli Servisi ( On Her Majesty’ Secret Service) filmi ile çok farklı bir boyuta girmiştir.
Sean Connery’in birkaç filmdir başarıyla oynadığı bu rol, Connery’nin başka film yapmayacağını açıklamasıyla George Lazenby’e verildi. Ancak birçok Bond sever, bunu kabulenemedi. Aslında çokta kötü bir oyun sergilemesede en iyi Bond olarak görülen Connery’nin ardından bu rolu almak cidden zor olsa gerek. Zaten bu filmden sonra Connery tekrar 007 rolune geri dönmüştür.

Bond serisi aksiyona dayalı bir tema ile ilerlese de bu film radikal bir biçimde farklı durur. Daha çok “sanat” filmi havası da taşıyan bu yapım, Bond’u daha da insani özellikler kazandırma amacı taşır. Bond, bu filmde aşık olur. Hatta seride ilk ve son kez evlenir. Çapkın ajan soluyle oldukça çelişen bu durum izleyiciyi şaşırtmıştır.
Sıçramalı bir kurgu anlayışı taşıyan bu film, efekt konusunda çokta iddialı değildir. Ancak araba yarışı sahnesi ve karlara arasındaki kış sporları sahneleri başarılıdır. Özellikle çığ sahnesi ilk akla gelen aksiyon planıdır.
Filmin belkide en önemli anı final sahnesidir. James Bond, filmlerinde alışık olmadığımız hüzünlü final bu filmde kendini gösterir. Hatta bu sahne o kadar hüzünlüdür ki, başka bir filmde olsa sinema tarihinin unutulmazlkarı arasında girebilir. Ancak eleştirmenlerce pek sıcak bakılmayan, Bond sevenlercede aksiyondan başak bir şey aramayan görüşler bu durumu değiştirir.
Bond filmlerini sevenlerden çok sevmeyenlere hitap eden bir film...

Onur ÇOBAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder